Obezite

Araştırmalara göre, dünyada üç yüz milyon insan obez. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre obezite en kolay önlenebilir ilk on hastalığın arasında olmasına rağmen, yalnızca Amerika Birleşik Devletleri'nde, altı yaşın üstündeki dokuz milyon çocuk obez. Bu demek oluyor ki bu çocukların vücutlarında ciddi miktarda beden yağı bulunmakta, yalnızca birkaç kiloluk bir fazlalık ya da bebeklikten kalma tombiklik değil. Bu çocuklar, yaktıklarından fazla kalori alıyorlar. Ülkemizde durum malesef hiç de farklı değil. Eğer çocuklarınız risk altındaysa endişelenmeye hakkınız var. Bunu nasıl mı anlayabilirsiniz? Kilosu dışında, kendinize şu soruları sorabilirsiniz. Sürekli hareketsizler mi? Yağ, şeker ve tuz oranı yüksek Fast Food'u fazla mı tüketiyorlar? Kola ve diğer şekerli içecekleri fazla mı tüketiyorlar? Eğer bu sorulara cevabınız evet ise çocuğunuz eklemlerde aşırı baskı, kolay kırılan kemikler, solunum problemleri, uykusuzluk, yüksek kan basıncı, yüksek kolestrol, karaciğer hastalıkları ve Tip 2 diyabet gibi ciddi sağlık problemleriyle karşılaşabilir. Bunun ötesinde, çocuklarınız aşırı kilolu olmanın getirdiği sosyal ve duygusal problemlerle de karşı karşıya kalacaklardır. Obezite genetik ya da fiziksel bir problemden çok yaşam şekli ve sağlık bilinci ile ilgilidir. Çocuklarda obeziteyi azaltmak ve yok etmek için fiziksel aktiviteler arttırılmalı, daha sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazandırılmalı ve sağlık konusunda bilinçlendirme yapılmalıdır. Bunun için bir uzman diyetisyenle görüşmenizde fayda vardır.

Pedagoji yönden önerilerim nelerdir:

1. Çocuklarınız kola ve abur cubur için yalvardıklarında, hayır deyin. Şefkatli fakat kararlı olun.

2. Eğer çocuklarınızın haftada bir abur cubur yemelerine karar verdiyseniz (mesela cuma günü) ve sizden başka bir gün abur cubur isterlerse, "Abur cuburla ilgili kuralımız neydi?" diye sorun. Eğer size yalvarmayı sürdürürlerse, ağzınızı açmadan onları dinleyin.

Pedagoji yönden önerilerim nelerdir.