Ayrılık kaygısı bozukluğu
- Pedagog Psikolog Peri Dilbaz
- 4 Şub 2021
- 1 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 7 Şub 2021
Bu kaygı bozukluğu, ebeveynlerinden, asli bakıcılarından ya da evlerinden ayrı düşme doğal endişesini iki yaşından sonra da sürdüren çocuklarda gelişebilir. Ayrılık kaygısı, bebeklerin ve küçük çocukların kaygısı, çevreleriyle başa çıkabilecek beceriye erişirken kendilerini güvende hissetmelerini sağlayan, normal bir uyumlayıcı tepkidir. Ne var ki bu durum, eğer dört haftadan uzun sürer ve yaşına uygun davranışın önünü tıkarsa, bir sorun haline gelebilir. Çocuk, asli bir bakıcıdan ayrılması gerektiğinde endişeye kapılır ve o kişinin başına bir şey geleceğinden korkar. Okul ve sosyal ortamlar gibi durumlar da tetikleyici olabilir. Bu bozukluktan mustarip çocuklarda panik atak, rahatsız uyku, yapışkanlık ve sürekli ağlama görülebilir. Bu çocuklar karın ağrısı, baş ağrısı gibi fiziksel sorunlardan ya da sadece nedensiz bir kötü olma halinden şikayetçi olabilirler. Daha büyük çocuklar paniğe kapılabilir ve kendi başlarına bir yere gitmekte zorlanabilirler. Ayrılık 12 yaşın altındaki çocuklarda en sık rastlanan kaygı bozukluğudur. Bu bozukluk, daha büyük çocukları da etkileyebildiği gibi, yetişkinlik döneminde bile görülebilir. Ayrıca çocuğun sevdiği bir yakınının ya da hayvanının kaybı, evden taşınma, okul değiştirme ya da ebeveynin boşanması sonrasında da gelişebilir. Aşırı korumacı ve müdahaleci ebeveynler de bu bozukluğa katkıda bulunabilir. Ayrılık kaygısı, gün içinde kişinin en az kırılgan hissetdiği belli zamanlarda planlı ayrılıklar gerçekleştirmek dahil, davranışsal terapilerle kolayca tedavi edilebilir.
Comments