Alışkanlıktan Kurtulmak
- Pedagog Psikolog Peri Dilbaz
- 1 Nis 2021
- 2 dakikada okunur
Çoğu kimse, bağımlılıkları esas olarak uyuşturucu maddeler kapsamında düşünür. Oysa insanların bağımlı olduğu ya da olabileceği maddelerin listesi epey uzundur. Bu maddelere alkol, uyarıcılar, opiyatlar, halüsinojenler, marihuana, tütün ve barbitüratlar da dahildir. Bağımlılık bir şeyle karşılaştıktan sonra, bu deneyimi tekrar ve çok sık arama davranışı gelişmesidir. Zamanla bağımlılık iyice kökleşir. Alışkanlıklarının pahalı, sağlıksız ve olasılıkla yasadışı olduğunu bilen, ancak bundan vazgeçemiyor görünen kullanıcılar arasında düzenli ve giderek artan bir tüketim söz konusudur. Bu biyolojik, psikolojik ve sosyal faktörleri kapsayan karmaşık bir süreçtir. Kimi bağımlılık araştırmacıları, belli maddelerin ya da etkinliklerin neden bağımlılık oluşturmaya bu denli yatkın olduğuna kafa yorar. Diğerleriyse, kimi bireylerin neden başkalarından daha duyarlı olduğu konusunu ilginç bulur. Kimi bilim insanları bağımlılık olasılığını artırıp azaltan çevresel ve sosyal koşullar ve özelliklerle ilgilenirken, diğerleri de bağımlılıktan kurtulma çabalarına ve nüks konusuna yoğunlaşır. Maddeler bağlamında, psikiyatri yazını madde bağımlılığını madde kötüye kullanımından ayrı tutar. Bu ikisi teknik açıdan farklı anlam taşır. Bağımlılık tolerans; yoksunluk belirtileri; maddeyi elinde bulundurmaya çalışmak türünden saplantılar; tüm sosyal, mesleki ve boş zaman etkinliklerinde kötüye gitme ve maddenin yarattığı tüm zararın tamamen farkında olunmasına karşın kullanmayı sürdürme gibi çok özgül özellikler sergiler. Kötüye kullanım ise bir maddenin okul, ev ve işte yerine getirilmesi gereken zorunluluklara karşın, tehlikeli durumlarda yasadışı davranış sayılmasına ve israrcı olumsuz yan etkilerine karşın kullanılmasıdır.
Bağımlılığa neden olan da, onu ortadan kaldıran da zihindir. Önceleri insanlarda onları belli bir bağımlılığa ya da tüm bağımlılıklara yatkın kılan belirli bir profil ya da kusur ve ya kırılganlık olduğu varsayılıyordu. Ancak bu kavram tutmadı. Kimi psikiatrlar, bağımlılığın depresyon ya da anti-sosyal kişilik bozukluğu gibi bir zihinsel hastalığın sonucu olduğunu düşünmektedir. İleri sürülen görüş, risk almayı sevenlerin ya da zihinsel hastalıkları onların destek olarak madde kullanmaya yaslanmak gibi bir zayıflıkları olduğudur. Bu kişiler olabilecek her türden istenmeyen sonucu deneyimlemek, yok saymak ya da önemsememek eğilimindedirler.
Comments